Avrupa Birliği (AB) Yönetim Kurulu Başkanı Charles Michel, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Savaşta uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun uygulanmasını savunduğumuzda olduğu gibi, AB’nin çifte standartlara sahip olmadığını göstermek bizim için önemli. Ukrayna’da.” söz konusu.
AB ülkeleri başkanlarını bir araya getiren AB Konseyi’ne başkanlık eden Michel, Belçika’nın La Libre gazetesine verdiği röportajda Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendirdi.
Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısını terör saldırısı olarak kınadıklarını belirten Michel, İsrail’in hukuki savunma hakkını desteklediklerini ancak bunun uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde olması gerektiğini yineledi.
Michel, “Savaşların bile kuralları vardır. Ukrayna’daki savaşta uluslararası hukukun ve uluslararası insani hukukun uygulanmasını savunduğumuzda olduğu gibi AB’nin çifte standarda sahip olmadığını göstermek bizim için önemli. Siviller her zaman korunmalı ve korunmalı.” Her yerde, insani yardım sağlanmalı.” İfadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede sivillerin korunması gerektiğini dile getirdiğini belirten Michel, Netanyahu ile Gazze’de güvenli bölgelerin oluşturulması ve yüzen hastanelerin kurulması konusunu da görüştüğünü belirtti.
Bazı açıklamalar Arap ülkelerini rahatsız etti
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Hamas’ın saldırısı ve İsrail’in tepkisinin başlamasından hemen sonra İsrail’e gittiği hatırlatılarak, uluslararası hukuka değinmeden İsrail’e destek verilmesinin AB’nin Arap ülkelerinde tarafsız ve güvenilir aracı rolüne zarar verip vermediği soruldu. Michael şunları söyledi:
“AB, iki devletli çözümü her zaman desteklemiştir, buna önceki yönetim döneminde Amerikalı dostlarımızın zaman zaman iki devletli çözüme ilişkin şüphelerini dile getirmeleri de dahil. AB dengeli bir tutumu savundu. Biz barıştan, güvenlikten ve istikrardan yanayız. Biz savunuyoruz.” İsrail’in var olma hakkı ve güvenlik hakkı.” Biz onu destekliyoruz. Ancak aynı zamanda iki devletin barış içinde bir arada yaşamasını istiyoruz. Bazı açıklamaların Arap ülkelerinde kafa karışıklığı yarattığı ve kamuoyunu rahatsız ettiği doğrudur. Bu durumu benim, AB Konseyi’ndekilerin ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’nin AB’nin tutumunu açıklaması çok zor. “Çok çaba harcamamızı gerektirdiği doğru. Ancak 27 AB ülkesinin devlet ve hükümet liderlerinin oybirliğiyle onayladığı resmi açıklamalar sayesinde işimiz kolaylaştı.”
