Eğitim Sen Başkanı Necla Yönetim Kurulu, 1 Mayıs’ta vatandaşları sokağa çıkmaya çağırdı.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Eğitim Sen Başkanı Necla Şura, Samsun yaptığı açıklamada; vatandaşları 1 Mayıs Tarlalara seslendi. Delegasyon” 1 MayısGittiğimizde emek bizim, gelecek bizim ve o gelecek de sahada ve sahada söylediğimiz sözlerle birlikte. 14 MayısBunu ancak ‘de değişime vereceğimiz oy ile başarabiliriz.
Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Necla Şura, 1 Mayıs çalışmaları kapsamında dün geldi. Samsun Türkiye’deki STK’ları, sendikaları, yerel ve ulusal basını ziyaret ederek 1 Mayıs kutlamalarına davet etti. Konsey şu açıklamayı yaptı:
“KAMU ÇALIŞANLARI OLARAK ÇALIŞMALARIMIZI GENİŞLETİYORUZ”
“Bugün Samsunİçerideyiz SamsunÇiftlik Caddesi’nde dolaşırken, Samsun 2019 yılında, tıpkı gün içinde birkaç kez yağmur damlalarına maruz kalmak ve ardından açık ve güzel hava gibi, arkadaşlarımızla yarışmanın tadını çıkardık. Kamu Emekçileri Konfederasyonumuzun (KESK) yaptığı planlar çerçevesinde 1 Mayıs’ta çalışma yapmak üzereyiz. Samsun Biz de 1 Mayıs’ta hem konfederasyonumuz KESK hem de Eğitim-Sen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak başta büyük metropoller olmak üzere Türkiye’nin birçok farklı şehrinde çalışmalarımıza devam ediyor, çalışmalarımızı genişletmeye çalışıyoruz. 1 Mayıs’ın değeri, Samsun’daki emeğin emeğine katkısı kadar Samsun’da çok değerli bir çalışma olması nedeniyle de büyük. Biliyorsunuz 1 Mayıs Pazartesi öyle bir gün değil.
“1 MAYIS BİZİM İÇİN BİR GÜN DEĞİL, BAYRAMDIR”
Bugün, tüm dünyada emekçi ve ezilen sınıfların ortada ve sokaklarda, özellikle sokaklarda bir araya geldiği, emeğinden başka satacak bir şeyi olmayan işçilerin sesiyle konuştukları bir gündür. 1 Mayıs bizim için sadece bir gün değil, bayramdır. Birliğin taçlandırıldığı, birliğimizin bayramıdır, emekçilerin birbirini anladığı, birbirinin derdini anlattığı, çözmek için çabaladığı bir bayramdır. Dayanışma günü, farklı mesleklerden çalışanların el ele verdiği, üzerinde düşündüğü ve yapmanın yollarını aradığı, sıradan ortak çaba gösterdiği bir gündür. Bizimkiler hep der ki ‘Ağlamayana meme yok’. Yani sorunlarımız varsa birbirimizi anlamak için bu konuları açıkça konuşmalıyız. Meğer 1 Mayıs’ın bir anlamı daha varmış. 1 Mayıs’ta tarlalara çıktığımızda 5 bin olsak, 10 bin olsak 50 bine ulaşabilseydik. Neden derken döngüsel olarak önümüzde 14 Mayıs seçimleri var. Yaşadığımız ülkenin şu anki durumundan memnun muyuz? Memnun değilsek, değişimin önünü açacak bir çalışma yapmalıyız. Bu nasıl bir çalışmadır, işçilerin ekonomik ve demokratik haklarını savunan bir çalışmadır. 1 Mayıs, emekçilerin demokratik hakları, ifade özgürlükleri, örgütlenmeleri, sendikaları ve özgürlükleri için değerli bir hafta olması nedeniyle büyük bir değere sahiptir. Meğer sahalarda ne kadar sesimizi duyurabilirsek o kadar siyasi iktidara, muhalefete, Türk kamuoyuna derdimizi anlatacağız.
“HER GÜN ÖLÇÜ FİYATLARIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Kamu çalışanlarının çok sorunu var ama eğitim çalışanlarının da çok sorunu var. Çok ciddi sorunları var. Biliyorsunuz enflasyon tüm vatandaşlarımızı etkilediği gibi eğitim emekçilerini de çok derinden etkiliyor. Enflasyon karşısında her gün ve her gün eriyen fiyatlar ile karşı karşıyayız. Eğitim baskı altında. Sohbet alanı iken öğretmenlerimizden susmaları ve susmaları rica olunur. Muhalefetin özgür sesi Eğitim-Sen örgütlenme anlamında önemli baskılarla karşı karşıya, hep birlikte çabayı artırmak zorunda olduğumuz ortaya çıktı. Pazartesi günü evde kalıp hiçbir şey yapmayalım evde dinlenelim dememiz gerekiyor. O gün evin bekleyen işlerini yapmamalıyız. O gün, günlük hayatın rutinini bozup, Samsun’daki meydanımızda toplanalım. 10 bin olarak bir araya gelmeliyiz ki yaşadığımız sıkıntıları çözebilecek bir güç, çözebilecek bir dönüşüm 14 Mayıs’tan sonra gerçekleşebilsin.
“3 MİLYON 200 BİN ÖĞRENCİMİZİ CİDDİ EĞİTİM BEKLİYOR”
Tabii deprem, 11 ilde yaşadığımız deprem, bugün 1 Mayıs’ı gölgeliyor. Gerçekten çok ağır bir travma yaşadık. Şehirlerimizin ne kadar çürümüş olduğunu, yapılaşmanın ne kadar sevimsiz olduğunu, doğadaki tahribatın ne kadar büyük olduğunu gördük. Ancak kentsel farklılık bağlamında Samsun’u korumak, içinde yaşayabileceğimiz şiirsel bir Samsun inşa etmek için aynı zamanda alanlarda olmamız gerekiyor. Bugün özellikle depremlerin yaşandığı illerde 3 milyon 200 bin öğrencimizi önemli bir eğitim bekliyor. Birçok zorluk var. Bölgeyi gezdiğim için size bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Burada gerçekten insanca barınma koşullarına sahip olmayan kamu çalışanları var. Eğitim hakkı ve çalışma hakkının temel koşullarına sahip olmayanlar. Eğitim sisteminin o kadar çok sorunu var ki genel olarak kamu yönetiminde çok önemli konular var. Bu yüzden tarlalarda garantili çalışma demeliyiz. Bu dönemin mottosu, 1 Mayıs’a giderken emek bizim, gelecek bizim, alanlarda söylediğimiz sözlerle ve vereceğimiz değişiklik oylamasıyla o geleceği birlikte sağlayabiliriz. 14 Mayıs.”