Türkiye, tarihi seçimlerin ardından yeni bir döneme girdi.
AK Parti’nin Türkiye’nin Yüzyılı sloganıyla çıktığı yolun amacı, Cumhuriyetin 100. yılında her alanda başarıdır.
Bu kapsamda ekonomide kadro değişiklikleri yapıldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yeni yönetimi faiz oranlarını artırma kararı aldı.
27 ay sonra yapılan artışla birlikte politika faizi 8,5’ten 15’e çıktı.
Bu adımın ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
“İstikrar, Güven, Sürdürülebilirlik…”
Yeni dönemin temel ideolojisini 3 kavram üzerine oturtan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
“Türk Yüzyılının temel ideolojisi üç kavramda vücut bulmaktadır: İstikrar, İnanç, Sürdürülebilirlik…
Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız bu kavramlar etrafında şekillenecek olup, temel vizyonumuz 85 milyonluk vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin daha müreffeh, huzur ve güven içinde yaşamasını sağlamak ve daha sağlıklı bir ekonomik ortamı inşa etmek olacaktır. bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasını sağlayacaktır.
Sürdürülebilir büyüme, refah ve kalkınma için vazgeçilmez bir ön koşuldur. Sürdürülebilir büyüme, bir yandan yatırım ve istihdam artışı, diğer yandan verimlilik artışı ile sağlanmaktadır. Yatırım ve istihdam kararları için en değerli belirleyici öngörülebilirliktir.
Finansman koşulları çok uygun olsa ve karlılık çok cazip görünse de öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değil. Öngörülebilirliği sağlayacak olan inançtır. Güven ancak kurala uygun politikalar uygulanarak elde edilebilir.
“Kural tabanlı para politikası”
-Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kural bazlı para politikası,
– Kamu kesimi finansal istikrarı ve sürdürülebilir bütçe finansmanında istikrarlı bir yapıyı hedefleyen, kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası,
– Piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, açık ekonomi unsurlarına dayalı politika çerçevesi,
Türkiye’ye çok önemli bir sermaye akışı sağlayacak. Bu, yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolaylaştıracak ve Türk Lirası’nın istikrara kavuşarak sağlam bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır.
“Girişim özgürlüğü, piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi…”
Paramızın istikrarı ve güvenilirliği dolarizasyon belasından kurtulmanın en etkili çözümü.
Son seçim beyannamemizde de belirttiğimiz gibi ekonomik ideolojimizin temeli, 2002 yılından bu yana iktidarda olan hükümetlerimizin ekonomi politikalarında yer almakta; Girişim serbestisi, piyasa ekonomisi, serbest döviz rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkelerinin belirlediği çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankası’nın aldığı karar bu çerçevede değerlendirilmelidir.”
