Önceki gün saat 16.00 sıralarında pazardan evine dönen 68 yaşındaki Gülizar Elçi, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Cibali Mahallesi’nde 4 kadınla buluştu.
Cerrahi maske takan 4 zanlı kendilerini hayırsever olarak tanıtarak Elçi’ye yardım etmek istediklerini söylediler.
3 eve girdi
kadına “Bize bir fincan çay bile ikram etmeyecek misiniz?”zanlılar, Elçi’nin elindeki market poşetini alarak evine kadar eşlik ettiğini söyledi.
Şüphelilerden 3’ü eve girerken biri dışarıda kaldı.
Eve giren zanlılar, Elçi’nin eşi ve çevredekilerin isimlerini kullanarak bir süre sohbet etti.
200 bin liralık altın çaldılar
Biri yatak odasına girerek 200 bin lira değerindeki ziynet eşyalarını aldı.
Zanlılar daha sonra konuttan ayrıldı.
Kadınların ayrılmasının ardından durumdan şüphelenen Gülizar Elçi, konutta ziynet eşyalarının olduğu odaya gitti.
Kendi adlarıyla çağırdılar
Hırsızlığı fark eden Elçi, eşine haber verdikten sonra polise bildirdi.
Polis ekipleri zanlıları yakalamak için çalışma başlattı.
Gülizar Elçi, kadınların kendisine adıyla hitap ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Eşim simit satıyor”
Pazar dönüşü yanıma geldiler, ‘Sizi arıyorduk, neredeydiniz? ‘Sana çay içmeye gelecektik, falanca komşuyla çay içtik, sen de içelim istedik’ dediler. Beni nereden tanıdıklarını sordum, ‘Biz biliyoruz, siz bizi tanımıyor musunuz?’ dediler. Onlardan da maskelerini çıkarmalarını istedim ama çıkarmadılar. Dini inançlarımı istismar ederek, ‘Namaz kılmamızı istemiyor musunuz? Yardım istemiyor musun?’ dediler. İstemiyorum dedim. Pazar arabamı taşıyarak ısrarla benimle konuta geldiler. Mecbur kaldım, bari bir çay içsinler dedim. İçeri girdiler. Benimle konuşurken evin dışındaki mi arkamdaki mi bilmiyorum. Biri konuta girmemiş dört kişi vardı. Takılarımı engelli çocuğumun yatak odasından aldılar. Karım simit satıyor. Bütün birikimlerimi emekli maaşımdan aldılar. Eşim akşam evine geldi ‘Acaba soyulduk mu?’ Dedim. Oraya baktığımda şok oldum. 200 bin liraya yakındı.
“Sanırım soyulduk”
Gülizar Elçi’nin eşi İsmail Elçi, şunları söyledi:
Saat 16:00 gibi tezgahta çocuğumun yanına gidiyordum. Eşim ve o kadınlar pazardan el arabasıyla geliyorlardı. Eşime ‘Kim bunlar? 2 kadın maskeli. Kadınların maskesinin biri açıktı. Eşim beni tanıdığını söyledi. O an birisi ‘Nasılsın İsmail abi? Sen simit satmadın mı?’ dedi. Onları tanımadığımı söyledim ve kim olduklarını sordum. Yüzlerini açmalarını istedim. Yüzlerinde alerji olduğunu söylediler ve açmadılar. Eniştem de ameliyat oldu, misafiri burada zannettim. Eşim ‘Seni tanıyorlar’ dedi. İnancımızdan dolayı kadınlara yaklaşmadım. İstesem alabilirdim ama bundan şüphem yoktu. Karımın misafir ağırlamasını istedim. Sonra işe gittim. Akşam iki kadın daha gelince geldim. Eşim ‘Sanırım soyulduk’ dedi. Biz konuşurken yatak odasına gittiler 15 yıllık emeğimiz gitti.
